10 Aralık 2013

Diken 2003 Ay Batarken

Diken

Ay Batarken


2003 Zihni Müzik

01 Işık Olsam
02 Yüreğine Al Beni
03 Karagül
04 Dolunay
05 Sabret Yüreğim
06 Kara Dünya
07 Demir Nefer
08 Ay Batarken
09 On Sekizinde
10 Ağla
11 Kara Toprak
12 Kan & Aşk


IŞIK OLSAM

Haykırıp yağmurun altında
Ufukta aradığım bir umut
Dilimden düşmeyen bir öykü
Saklıdır aşkın sandığında
Ah! gene akşam çökerken
Karanlığa perde perde düşen benim
Ah! ben giderken senin
Işık olsam yoluna

Vay! karanlığın sonu
Ölüm hasretin oğlu
Gönlünde ateş olsam
Işık olsam, haykırsam

Al beni vur aynalara
Kır uğursuz günlerimi
Yürü vazgeçmeden yürü
Karanlığın sonunda bir umut
Ah! gene akşam çökerken
Karanlığa perde perde düşen benim
Ah! ben giderken senin
Işık olsam yoluna


YÜREĞİNE AL BENİ

Hırpalanmış yüreğim ağlıyor sana
Dolunay gözyaşıma, karışıyor sevdiğim
Zincirlenip sana, düş görebilmek için
Ölmeden al beni, yüreğine al beni

Yüreğine al beni
Yüreğine al beni
Zincirlenip ellerinden
Alnına yaz beni

Gözlerinin önünde başım hep öne eğik
Ne olur hiç götürme ışığını uzaklara
Zincirlenip sana, ışığınla yanmak için
Ölmeden al beniiyüreğine al beni

Yüreğine al beni
Yüreğine al beni
Zincirlenip ellerinden
Alnına yaz beni

And içip gidiyorum, bu yolun sonuna
Melekler alır beni, düşersem yarı yolda


KARAGÜL

Kara bir gül açıyor, son sevdanın bağrında
Ayrılık vakti geldi şimdi, yolculuk son aşka
Son sevdayım ben, şurda ağlayan çocuk
Yüzümü göğe dönmüş gibi huzura ermişi ben
ıstersen kilitle beni kağıların ardına
Yine gelirim koynuna
Vazgeçmem senden ben, ben ah! Karagül ah!

Ah! Karagül, karagül
Ah! Karagül, karagül
Ah! Karagül, karagül
Ayrılık vaktidir şimdi

Fırlatıp atsan da beni dağların doruklarına
Bir gece koynunda açıveren ben olurum
Bir dağın doruğuna ekersen eğer beni
Birgün ovalara inen ben olurum, ben olurum
ıstersen kilitle beni kapıların ardına
Yine gelirim koynuna
Vazgeçmem senden ben, ben ah! Karagül ah!

Ah! Karagül, karagül
Ah! Karagül, karagül
Ah! Karagül, karagül
Ayrılık vaktidir şimdi

Dinle beni, bu esir yüreği
Yanık bir ağıt, türküyüm ben
Karanlığın altında koşarken düşe kalka
Gözlerimi kamaştıran sensin karagül


DOLUNAY

Benim şu ömrümde üç ölüm, üç acı
Biri yalnızlık, biri hasret, biri keder
Benim şu ömrüme yalnızlık katan
Vazgeçip duran, sığınan bir yürek

Diz çök, diz çök
Diye fısıldarken ölüm
Sakın dinleme onu
Geriye dönme sakın

Dolunayda üç kere
Yemin ettim tanrıya
Dolunayda üç ölüm
Esir almış beni

Benim şu ömrümde üç aşk, üç zafer
Biri azim, biri çalışma, biri hedef
Benim şu ömrüme yiğitlik katan
Haykırıp duran, dinmeyen bir yürek

Diz çök, diz çök
Diye fısıldarken ölüm
Sakın dinleme onu
Geriye dönme sakın


SABRET YÜREĞİM

Yorulduğun anda ruhum
Köşeye çekilme artık, kamçıla yüreğini
Koşsun durmadan
Ezilmeyen gözlerinde
Nefretin kömür gibi simsiyah
Acılar ölümlüdür, sevinçler ölümsüz
Sabret yüreğim, zafer eşsizdir, eşsiz
Sabret yüreğim

Gözlerin alev, gözlerin ateş
Yorgun bedende dinmeyen yürek

Bir gün gelir elbet son yolculuk vakti
Ellerimde bir ömür gözyaşın

Gözlerin alev, gözlerin ateş
Yorgun bedende dinmeyen yürek


KARA DÜNYA

Yıkılan yürek, yanan dünya
Bu tanıdığım nefretin sesi
Yağıyor başıma alev alev
Bir tek umutlarım kalkandır bana
Ah! şimdi ensemde ölüm
Bir zamanlar zümrüt yeşili
şimdi ağlıyor genç gözlerim

Dünya, karadünya
Geçilmez kalkan gözüyaşlı umut
Dünya, karadünya
Son söz ölümsüz düşlerimin

Bir zamanlar ay parçası
şimdi kana boyanmış yüzü
Elleri titrek, gözleri büyümüş
Korkmuş ama yılmayan çocuk
Bir zamanlar hayal kuran
Koşmak yerine diz çöken
Yüreğini tanrıya koşturan çocuk

Dünya, karadünya
Geçilmez kalkan gözüyaşlı umut
Dünya, karadünya
Son söz ölümsüz düşlerimin

Var ya, bu öykü senin, benim, herkesin oğul
Var ya, ölüm var ya, birlikte koşarsak yarın bizimdir oğul


DEMİR NEFER

Hey! Hey! Güneş batarken yine
Gözlerimi diktim göğe, bekliyorum seni
Hey! Hey! Yıldızlar parlarken gece
Eğme başını yalnızken oğul

Demirnefer
Alevdir oğul
Demirnefer
Güneştir oğul
Demirnefer
Sensin oğul

Hey! Hey! Ellerime bir ömür
Düşe kalka giden yüzündür yüzün


AY BATARKEN

Gözlerim, yorgun gözlerim
Yaralı kartal gibi
Bu söylediğim son yorgun şarkı
Dinle beni duymayan ışık nehri
Yollara düşsem
Yollara düşsem
Sana son bir kez daha
Türküler söylesem

Ay batarken
Düşlerim çağlar benim,
Sen giderken, gözyaşım
Dinmiyor, dinmiyor benim

Dün gece düşümde bir kartalın sırtından
Seyre daldım dünyayı
Ne ölüm, ne acı ne de yalnızlık vardı
Yollara düşsem
Yollara düşsem
Sana son bir kez daha
Türküler söylesem

Ay batarken
Düşlerim çağlar benim,
Sen giderken, gözyaşım
Dinmiyor, dinmiyor benim

İnip de yeryüzüne
Gördüm doğup büyüdüğüm yeri
Şu kahpe yalnızlığın bahçelerini


ON SEKİZİNDE

Her gece doğan ay doğmadı bu gece
Hasret yüreğime hançer gibi saplanır
Ey ölüm gelmedin niye, bedenim acıdan kıvranır
Gözlerimden yaş değil kan, kan sel olmuş akıp gidiyor
Toprağa kavuştuğundan beri, canım tenimden ayrılıyor
Belki üzerinde öleceğim belki
Gökyüzünden görünürse hayalin
Onsekizindeki gözlerin gece dolunaya gülümsüyor
Onsekizinde


AĞLA

Bir destandır bu benim, uçsuz bucaksız sevda
Kaybetmeden ışığı yürümek gökyüzüne
Vakit varken daha bir çığlık yükselir
Bırakıp gitme beni bağladığın zincire
Kaybolup giden, bozkırda bir çiçek
Affeder beni ağladığım öyküler
Bir tek sen kalsan geriye, bozkırın tek gülü

Ağla yüreğim ağla
Seni zincire vuran, bir gülmüş meğer
Ağla yüreğim ağla, bozkırın tek gülü
ıçimdedir benim

Onsekiz yaşım, şu ufka bakışım
Beni zincire vuran korkuyu yakışım
Hatırlarım seni getiren seher yelini
Düşürdüğün alevle yüreğimi yakışın
Kaybolup giden bozkırda bir çiçek
Affeder beni ağladığım öyküler
Bir tek sen kalan geriye, bozkırın tek gülü


KARA TOPRAK

Karanlık bulutlardan damla damla kan düştü
Gözyaşlarıma karışıyor bu yağmur benim
Tahtımdan gözlüyorum geriye gelenleri
Et ve kana bürünen, ölümü yenenleri
Artık benim de dönüş vaktim geliyor
Yürüyorum durmaksızın, ardıma bakmaksızın
Suyu çekilmiş bir ağaç gibi kuruyorum ben
Gözyaşlarımı içenler asla ölmeyecekler

Ah! kara toprağa
Toza, kemiğe büründüm ben

Son andımı içtiğimde
Toza kemiğe büründüğümde
Anmasın hiç kimse benim adımı
Vaktiyle geberttiğim ölüm bana diz çöktürüyor
Ne yazık ki bana boyun eğdiriyor
Ah! Ellerim fışkırıyor topraktan çiçek gibi
Kesiyor ellerimi mezarımın dikenleri
Akan kanım ıslatıyor sızlayan ellerimi
Bir daha tutamam ben asla düşlerimi

Ah! kara toprağa
Toza, kemiğe büründüm ben
Ah! kara toprağa
Çok uzaklara gidiyorum ben

Her yanımı sarıyor kollarıyla karanlık
Her yanımda toprak kokuyor geçmişim gibi

Hiç yorum yok: